1. Yönetmelik temel ücretlerde bir artış sağlamıyor; “performans” adı altında “hizmet başı ödeme” yaklaşımına uygun olarak, sunulan hizmete göre döner sermayeden yapılacak ek ödemenin tutarında artış sağlıyor.
2. Yönetmelikte çok sayıda (Bireysel hedef katsayısı, hizmet alanı-kadro unvan katsayısı, hizmet etkinlik katsayısı, hizmet verimlilik katsayısı vb.) tanım var, bu kadar fazla tanıma neden gerek duyulduğu ise açık değil. Yönetmelik bu haliyle sağlık çalışanlarına gelir sağlamaktan daha çok, karar verilen gelir tutarının “işletme” yaklaşımıyla “etkinlik/verimlilik” ekseninde nasıl dağıtılacağını açıklıyor.
3. Yönetmelik bu haliyle yalnızca Sağlık Bakanlığı’nda istihdam edilen sağlık çalışanlarını kapsıyor, diğer bakanlıklarda ve üniversitelerde çalışanlar kapsam dışında kalıyor. Yönetmelik’te aile sağlığı merkezlerinde çalışanlar da kapsam dışında bırakılmış durumda.
4. Yönetmelik’te ek ödemenin, sağlık çalışanlarına ancak sağlık tesisine fiilen katkı sağladığı sürece verilebileceği düzenleniyor. Bu durumda sağlık çalışanları yılda 7 günden fazla hastalık nedeniyle işten ayrı kaldıklarında veya kongre, konferans, seminer vb. yılda 10 günden fazla izin kullandıklarında, fiilen hizmet sunamadıkları günler için Yönetmelik hükümlerinden yararlanamayacak.
5. Yönetmelik’te hekimler için “gelir getirme durumuna göre” uzmanlık alanlarına göre katsayılar belirlenmiş ancak Sağlık Bakanlığı’nın temel gelirini “genel bütçe” ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan protokole göre belirlenen “global bütçe” oluşturuyor; herhangi bir branşın gelir getirmesi mümkün değil. Buna rağmen Sağlık Bakanlığı’nın eşitsizlik yaratacak ve iş barışını bozacak biçimde katsayı düzenlemesine gitmiş olması dikkat çekici.
6. Yönetmelikte disiplin soruşturması sonucunda ceza almış olanların ek ödemelerinin kesileceği karara bağlanmış; bir suç nedeniyle iki kez cezalandırma hukuka aykırı olacağı gibi, ceza alan çalışanların fiilen hizmet sundukları halde ek ödemeden yoksun bırakılmaları da hukuka aykırı bir düzenleme.
7. Yönetmelikte genel olarak sağlık çalışanları arasında iş barışını bozabilecek bir ek ödeme düzenlemesi yer alıyor. Hekimler arasında branşlara göre büyük farklılıklar olduğu gibi, eczacılar, hemşireler, teknisyenler, idari ve yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlar açısından da büyük farklılıklar var. Bu farklılıklar ayın 15’inde ek ödemeler yattığında daha belirgin olarak tartışılabilir.
8. Yönetmelikte “Kurum hedef katsayısı” ile sağlık tesislerinde dağıtımına karar verilen ek ödeme tutarının Bakanlık tarafından kararlaştırılacağı düzenlenmiş. Bakanlık global bütçeyi tesisler arasında dağıtırken 1,0-1,3 arasında değişen bir katsayı belirleyecek; tesiste çalışan personel Bakanlığın düzenlemesine göre ek ödeme alabilecek. Bu durumda sağlık çalışanının alabileceği ek ödeme kendi etkinlik/verimlilik ölçütünün dışında ve eşitlik ilkesiyle bağdaşmayan biçimde belirlenebilecek.
9. Yönetmelikte “Mesai içi çalışma” mesai saatleri içinde yapılan çalışmalar ile nöbet ve icap nöbetlerinde yapılan çalışmalar olarak tanımlanmış. Nöbet ve icap nöbetlerinin mesai içi olarak nitelendirilmesi doğru değil.
10. Uluslararası sağlık hizmeti sunanlara ilişkin düzenlemeler dikkat çekiyor, bu hizmetlerin Sağlık Bakanlığı’nın döner sermaye gelirleri içerisinde ne kadar bir yer tuttuğu bu bağlamda önem taşıyor.
11. Yönetmelikte sözleşmeli personele de ek ödeme verileceği vurgulanmış, sözleşmeli personelin gelirlerinin daha yüksek olduğu düşünülecek olursa, bu durum sağlık çalışanları arasında gelir eşitsizliğini artırabilir.
12. Yönetmelikte fiilen sağlık tesislerine katkı sağlamadıkları halde Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’de görevlendirilen personel için “ilgili branştaki en yüksek genel tıbbi işlem puanı”nın esas alınacağı belirlenmiş. Buralarda hangi branşlarda kaç kişinin görev yaptığı merak konusu.
13. Daha önce kanunla yapılan düzenlemeye göre merkezi yönetim bütçesinden yapılan ek ödeme tutarının, bu Yönetmelik kapsamında aynı aya ilişkin yapılacak temel ödeme ek tutarından mahsup edileceği de karara bağlanmış.
14. Yönetmelikte normal doğumu teşvik için ek puan verilebileceği yazılmış ama bu konuda kesin bir düzenleme yok.
15. Yönetmelikte sonuç olarak personele yapılacak ek ödeme “temel ek ödeme” ve “teşvik ek ödemesi” olmak üzere iki bölümden oluşuyor; temel ek ödeme de kendi içinde “sabit ödeme” ve “taban ödeme” den oluşuyor. “Sabit ödeme” daha önce kanunla düzenlenen merkezi yönetim bütçesinden yapılacak ödemeyi tanımlıyor. “Taban ödeme” ise Ek-3A sayılı tablodaki personelin kadro unvanına göre belirlenen taban katsayısının en yüksek Devlet memuru aylığı ile çarpımı sonucu bulunan tutardır. Buradaki büyük eşitsizlik dikkat çekicidir. Örneğin yan dal asistanı için katsayı 4,5 olarak belirlenmişken, “gelire katkısı olmayan” asistan için 0,8 olarak belirlenmiş. Bu katsayı eczacılarda 0,5 olarak, teknik hizmetlerde ise 0,16 olarak belirlenmiştir.
16. “Teşvik ek ödemesi” personelin görev yaptığı sağlık tesisinde hizmete katkısı ve verimliliği ile finansal sürdürülebilirliği sağlama, hizmetin kalitesi, çalışan ve hasta memnuniyeti gibi kriterler göz önüne alınarak mesai içi ve mesai dışı çalışmalarına karşılık olarak döner sermayeden personele yapılan ödeme olarak tanımlanıyor. Dikkati çeken bir husus teşvik ek ödemesi, “İl Sağlık Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü Birimleri, Ulusal Referans Laboratuvarları ile Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda Çalışan Personele Ek Ödeme Verilmesine Dair Usul ve Esaslar” içerisinde yer almıyor.
Yönetmelik, Sağlık Bakanlığı tesislerinde görev yapan sağlık çalışanlarının gelirlerinde bir artışa yol açacak, ancak bu artış sağlık hizmetlerinin ekip anlayışı ile sunulduğu yaklaşımına uzak, hizmet başı ödeme yaklaşımını benimseyen ve emekliliğe yansımayacak bir artış gibi görünmektedir.